10 Kasım 2011 Perşembe

iğrenç geçen bir bayram

her bayram kayınvalidemlere Çanakkale'ye gideriz. Bu seferde öyle oldu. Cumartesi sabaha karşı 3 gibi evden çıktık. Koray grip olduğu için bölünmüş yola geçer geçmez arabayı bana verdi. Uzun bir süre ben kullandım. Yetmezmiş gibi sis bastırdı. Zor bela malkara'ya kadar gittim. Neyse zor bela Çanakkale'ye vardık. Koray 3 gün boyunca yattı. Gribi iyice ağırlaştı. Ateş'de evi yadırgadı. Sürekli bir mızıldanma, bana yapıştı. Kucağımdan inmedi benimde belim ağrıyordu iş katmerledi. beyfendi evde mama sandalyesinde yemek yediği için kayınvalidemlerde çok zorlandı. 3 gün boyunca kahvaltı yaptıramadım. Öğle yemeklerini sahilde bir kafede yedirdim. Orda mama sandalyesi vardı. Gelen misafirler onunla oynamak istediler. Bizimki iyice kıyameti kopardı. Gündüz sabah 2 öğlen 2 saat uyuyan beyfendi orada gündüz sadece yarımşar saatten bir saat uyudu. Oda uyutmak için 1 saat uğraştıktan sonra. Kayınvalidemlerede yanaşmadı. Kabus gibiydi. Neyse dönerken yine arabayı çoğunlukla ben kullandım. Sabaha karşı silivride tuvalet molası verdik. Vermez olaydık bizimki uyandı. Kıyameti kopardı. Ne yaptıysam susturamadım. Önde oturuyordum yanıma aldım bu sefer hem ağlıyor hem direksiyona doğru saldıryor. Zor bela bir benzin istasyonu bulduk oraya girdik. İçeri gireceğiz onuda istemiyor. Sabah ayazında dışarıda duracakmış paşam. Zor bela susturduk. Allahtan o sırada ekmek fırını arabası benzin almaya geldi. bende ondan bir ekmak aldım. Ateş'in eline tutuşturdum öyle yola devam ettik. Eve gelince biraz rahatladı. Dayımlara bayramdan gittik. Yengem bu çocuğa ne olmuş. Gözünün ışığı sönmüş mutsuz olmuş dedi ki o okadar fazla Ateş'i görmüyor. O bile fark etti ... neyse bugun iyice düzene girdi çok şükür kadında kahvaltısını yapmış. Uzun bir süre bir yere gitmek istemiyorum. Bu arada Koray hastalığı bana sattı şimdi ben hastayım :(

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder