20 Temmuz 2010 Salı

Oğluşumun Odasını Boyattık

Köşelerle birleşmiş hali:)
Odanın bitmiş hali







Kocacığım ve kankisi boyacımız:)



Hazırladığımız şablon









Odanın boyanmadan önceki hali.





Cumartesi sabahı Praktiker'den bebek odası için antibakteriyel boya aldık. Mavi ve fıstık yeşili. Maviyi karıştırarak elde ettim.Pazar sabahı 7.30'da Koray'ı apartopar yataktan kaldırdım. 9'da boyacı gelecek biz daha şablon hazırlamadık diye. Koraycığım garibim tek gözünü açtı sabahın 7.30'da bu ne enerji hamile olan senmisin benmi diye baktı ve tekrar uyumaya çalıştı. Tabi izin veren kim hemen uyandırma çabalarımı hızlandırdım. Bizimki söylene söylene kalktı.

İkea'dan daha önce aldığım dalga şeklindeki aynayı şablon olarak almaya karar vermiştim. Evdeki yağlı kağıttan ayna kadar kesip ayna üzerine koyduk ve şablonu çıkartıp bir güzel makasla kesttik. Koraycığım gidip ustayı evinden aldı( O kadarda kibardır yani bize gelen usta şanlı evinden alınıp evine bırakılır...) Adamcağız hayatında ilk defa böyle bir boyama yapıyormuş ne istediğimizi anlatana kadar baya bir uğraştık. Birde boyacı Boşnak tam türkçe bilmiyor. Ben muhteşem Boşnakçamla ona nasıl yapması gerektiğini izah edilyorum durum çok fena yani...:)


Boyacı bu şablon çok ince olmaz kartondan şablon çıkaralım dedi. Allah'tan evde büyük bir karton kutu vardı da onu kestik. Sonra şablonu duvara koyup kurşun kalemle çizdik. öçüleri eşit olsun diye habire duvarda ölçü aldık. Boyacı ben çok terliyim deyip odanın camınıda kapatınca duş almış gibi oldum. Terlemekten nefret ediyorum artık:( Çizim işini bitirince bantlayalım taşmasın dedik ama bu seferde bantlar tutmadı. Boyacımız sağolsun ben fırçayla taşırmadan hallederim dedi. O boyuyor biz Koray'la başında taşımadıkça oley çekiyoruz. Utanmasak timsah yürüyüşü yapacaktık. Baya bir çaba sonucunda boya işi bitti. Şimdilik herşey istediğim gibi gidiyor. Mobilya geldikten sonra Funtosee'nin stickerlerinden neşeli dünya modelini alıp duvarları süslemeyi düşünüyorum.

11 Temmuz 2010 Pazar

Bebek şekerimiz hazır







Hamileliğimin 4. ayından beri herşeyi planlamaya ve sıcaklara kalmadan bitirmeye uğraşıyorum. Çok şükür önemli olan büyük işleri halletim sayılır. 2 ay önce Hülya ablamın ihtiyaçları için Eminönü'ne gittik. Oraya gitmişken bebek şekeri araştırmasıda yapalım demiştim. Eminönü'nde bu iş için bir sokak var resmen.Hepsine girip çıkmıştım o zaman ve nihayet bisiklet modeline kara vermiştim. Yaklaşık 2 hafta önce annemle birlikte gidip Süs Dünyası'na sipariş verdik. Hoş bisiklet modeline karar vermeme rağmen ayrıntılar için bir buçuk saat orada kalma becerisini gösterdik. Bebek şekerini 15 gün sonra alabilirsiniz dediler. Tam cumartesi şekerleri almak için Hülyayla anlaşımıştık ki perşembe günü beni aradılar bisikleti bulamıyoruz dediler. Gelin başka bir model beğenin yada bekleyin dediler. Ayrıntılar için bir buçuk saat harcamışken tekrar aynı eziyeti çekeceğim diye sinir olmuştum.Hulya'ya mesaj atıp cumartesiyi iptal ettim.



Cumartesi günü nasılsa karşıya geçmeyeceğim diye annemle birlikte Pendik pazarına gittik. Her zamanki gibi 2-3 saaatimiz pazarda geçti. çok yoruldum. Annemde dinlenirken Süs Dünyasından aradılar bisikletinizi bulduk gelip alabilirsiniz dediler.Koraycığım sağolsun beni annemden almaya gelmişti. Arabaya binince küçük bir yıkama yağlamadan sonra :)kocağımı Eminönü'e gitmeye ikna ettim.( Kocacığım tam bloga yazarken geldi ve yazımı okudu. Taraflı yazıyorsun yıkama yağlaman hiçde küçük değildi yağ içinde kaldım.Resmen kendimi oto yıkamacısına girmiş araba gibi hissettim su içindekaldım.Yazını düzelt diye söylenmeye başladı:)) Maltepe'de küçük bir işimiz vardı onu hallederken yağmura yakalandık. Benim üstüm baya bir ıslandı. Ama yine de inat ettik. Ben birşeyi kafama taktım mı ya o iş olacak ya olacak bu konuda çok takıntılıyım malesef:) Gidip şekerlerini aldık. Dönüşte eve alış veriş yaptık marketteki kız artık ne kadar yorgun gözüküyorsam bana koltuk gösterdi oturum biraz diye. Yani anlayacağınız geberdim. Ama bence yorgunluğuma deydi.Sevgili kocacağıma yardımlarından ötürü teşekkür etmeyi borç bilirim. Yalakalar kulübü az önceki tavrımdan dolayı beni aralarına kabul ettiler sanırım:)))

2 Temmuz 2010 Cuma

Oğluşumuzu gördük




Bugun Koray'la hastaneye gittik. Ayrıntılı ultrasona girmemiz gerekiyordu.Doktorumuz 10 gün boyunca izinliymiş dün işe başlamış. Çok yoğundu. Normalde hemen ultrasona alırdı ama bu sefer bizi 1 saat bekletti. Neyseki beklediğimize deydi. Oğlum gayet sağlıklıymış. Kiloda almış. Biz ona bakarken oda esniyordu. Beni niye uyandırdınız der gibiydi.

Bugun bir aksilik olmazsa hastaneyede karar verdik. Benim doktorum Ercüment Bey Gata çalışıyor o yüzden özel hastane araştırıyorduk. Koray'la bir türlü ortak noktayı bulamamıştık. Onun beğendiği hastaneler bana pahalı geliyor benim gösterdiklerimide o beğenmiyordu. Nihayet uygun fiyatlı ve onunda beğendiği hastaneyi bulduk. Hisar Continental. Bu arada ben doğum fotoğrafçısıda istiyorum. Hastaneye sordum izin veriyormusunuz diye onlarda sadece anlaşmalı olduğumuz fotoğrafçı çekebilir dediler. bende biraz panik yaptım. Çünkü ben Nazan Erden'i istiyordum. Hemşirelere sorun ismini bilmiyoruz dediler. Tam ben hemşireyle konuyu konuşurken birde baktım ki Nazan hanım geliyor. meğer anlaşmalı fotoğrafçı oymuş. Çok mutlu oldum. Çok şükür sıcaklar bastırmadan ana kalemleri hallettim. Şimdi ayrıntılarla uğraşmam gerekiyor.


Koray dalga geçmeye başladı. Herşeyinde sosyetik olacak diye. bende kendime görmemişin oğlu olmuş diyorum. Ama napayım gerçektende görmedim. Oğlum benim ilk bebeğim ve 8 yılın sonunda geliyor. Bende tüm heveslerimi almak istiyorum. Allah bize bir daha çocuk nasip ederöi bilmem keşke şunuda yapsaymışım demek istemiyorum. Hastane odasına folyo balonlar alıcam gelen çocuklara hediye edicem. Birazdan toptancıyla konuşucam.


Oğlumun ayrıntılı ultrasondaki görüntüsünüde ekliyorum.