19 Mart 2012 Pazartesi

İlkbaharın gelişini kutladık...

Ateş Ege'nin elinin tutunca çok mutlu olduk. İki kardeş gibi elele yürüdüler.





Koray'la tüm gün boyunca tek karemiz.... Ağva Fener'inin yanında...


Selin'le ben sahilde bira içerken Koray ve Erkan kahve içip çocuklara baktılar. Huzurlu ve sakin bir saat geçirmek çok güzel.... En sonunda Erkan gelip beyler kalkın artık eve gidelim deyince bir saatin geçtiğini anladık...









Ateş'in peşinde pervane olduk.



Şile-Ağva arası Mola restaurant. Pek matah biryer değil ama Ateş bolca yapraklarla oynadı.




Pazar günü hava güzel olunca sabah Erkan'lar bizi aradı. Şile tarafına gitmeye karar verdik.Şile-Ağva yapıp eve döndük. Çok güzel huzurlu bir gündü. Ateş sürekli güldü,koştu oynadı. O mutlu oldukça biz daha mutlu olduk. Annemin dediğini şimdi daha iyi anlıyorum. Bazı duygular için anne-baba olmak gerekiyormuş.

24 Şubat 2012 Cuma

Arda'cığımın doğum günü



Ozi ve Nilüfer



Veletuslar ve biz





Mutlu aile tablosu






Hülya şaheserlerinin önünde



















































Nice mutlu güzel yaşlara Ardacım. Seni çoooooook seviyorum.

















Küçük bir kaçamak

Kuzguncuk çok güzel bir semt sessiz, sakin Koray'la çok beğendik. Bize dinginlik verdi.





Kuzguncuk meşhur çınaraltı çay bahçesi























Çengelköy






Kendimize gelebilmek için küçük bir izin kullandık. Koray'a bu bizim iznimiz olsun Ateş'e Ayşe baksın biz biraz yanlız vakit geçirelim dedim. Öylede yaptık. İstanbul'un tadını çıkartalım istedim.

Geri geldim...

Uzun zamandır yazmıyordum daha doğrusu yazamıyordum.hayatımın en kötü ayını geçirdim . Allah daha beterinden korusun. 24 Ocak'ta amcamı kaybettik. Bugün rahmetli olalı tam 1 ay oldu ve ben hala toparlanamadım. Herşey çok üst üste geldi. Amcamın son 1 ayı çok zor geçti. Çok ağır bir süreç geçirdi. Günden güne eridi ve biz hiçbirşey yapamadık. Onun öylece eriyip gitmesini bekledik. Biz amcamı görüp eve kaçıyorduk ama yengem,kuzenlerim ve babam için çok zordu onlar sürekli amcamın başındaydı. Herşey çok zordu. Telefonun her çaldığında şimdi o zaman mı diyerek telefonu korkarak açıyordum.
Amcamın çok ağırlaştığı dönemde Erkan Selin'de lezyon var araştıryoruz dedi. Ben ne demek istediğini anlamadım. Sonra Selin'i aradım. Ne oluyor anlat bakalım bana diye. Selin bana kemik kanseri şüphesini araştıryoruz diyince şoke oldum. Bana telefonda anlattı durdu sadece Allah Allah diye bildim. Ne dediğini anlayamadım. Telefonu kapatınca ne dediği kafama dak etti. Serviste ağladım durdum. Koray'ı aradım. Durumu anlatım resmen ne yapacağımızı şaşırdık. Korkunçtu. Cuma akşamı Selin'i aradım. Yarın pataloji yapacaklar dedi. Ben yarın hastaneye seninle geliyorum dedim. Bana yok sen Ege'ye bak daha iyi olur dedi. Bende bakıcımız Ayşe'yi çağırdım. İki çocuk zor olur diye. O gecede Ateş'in uyumayacağı tuttu. Sabah 6,30'da uydum. Selin sabahtan gelip Ege'yi bırakmış. Bir kalktım Ege evde Selin yok. Çocuk kimseyi tanimadığı için mazlum mazlum oturuyor. Beni görünce sevindi yanıma geldi. Onun o hali o kadar ağrıma gittiki anlatamam. Birde Selin giderken Ayşe'ye ona iyi bakın o size emanet demiş. Ben bu lafı duyunca resmen çöktüm. Oturdum ağladım mutfakta. kafamda binbir düşünce Selin'e bir şey olursa naparız. Ben birde düşündükçe en kötüsünü düşünürüm. Kızcağızı öldürdüm birde Ege'yi yanıma alıp ben büyüttüm. O kadar piskopatlaştım yani....Amcamın rahmetli olduğu gün pataloji sonucu temiz çıktı çok şükür.
Amcamın rahmetli olduğu günden bir gün önce işyerinden Haluk diye bir arkadaşım var o yanıma geldi Fatma dedem rahmetli oldu ben gidiyorum dedi. Bende Aybike'yi arayım dedim. Aybike bana Fatma annem çok kötü haberini bekliyoruz demezmi Bana saat kaç olusa olsun haber ver dedim. Salı sabahı aybike mesaj atmış ''Annemi kaybettik bugun cenazemiz var'' diye İşyerine gittim. öğleye doğru grip olmuşum ağırlaşmaya başladım. Ama işyerinde acil bir işim var diye çıkamadım. Saat 3,5'ta amcamın haberi geldi. Amcamlara gittim. Eve girmemle gribim resmen iki katına çıktı. Başım ağrıdan sanki yere doğru sarkıyormuş gibi oldu. İyileşebilmek için mecburen erken çıktım. Hastaneye gidip serum yedim. Bütün geceyi hiç kıpırdamadan yattım. Tüm kemiklerim ağrıyordu. Kabus gibiydi. Ertesi gün amcamın cenazesi gömüldü. Bir yattım bir hafta kalkamadım. Koray'da hastalandı. İkimiz evde yattık. Cenaze dolayısıyla kimsede gelip bize bakamadı. Gündüzleri kadın hem Ateş'e hem bize baktı. Akşamlarıda Ateş'i uyutuncaya kadar bir şekilde Ateş'e bakıp kendimiz yattık. Zor bela kendimize geldik. Şimdi Koray'la de üzüntü ve sıkıntıdan egzama olduk her yerimiz kaşınıyor...

11 Ocak 2012 Çarşamba

Ateş'in ilk oyunparkı macerası

Evde sehpayı ters çevirip araba yapıp salonun içinde geziyoruz.















Son zamanlarda bizim mahaleye köpekler dadandı. Ama öyle böyle değil. Gecenin bir kör yarısı kavga ediyorlar. Ateş'te onların sesine uyanıp ağlıyor. Susturup uyutmamız 2 saati buluyor. Gözünü açar açmaz hav hav demeye başlıyor garibim. İçinde köpeklere karşı bir korku oluştu. Daha öncede bahsetmiştim.Kendi yaşıtlarının çıkardığı ani sesler ve ona doğru yaptığı hamlelerden de korkuyor. Avazı çıktığı kadar ağlıyor ve bana doğru kaçıyor. En son süpürge sesinden de korkmaya başlayınca pimpirikli anne baba olarak bir pedagogtan yardım almamızın uygun olacağını düşündük. Hoş pedagog konusunda daha önceden de Koray'la konuşmuştum Ateş'i yılda bir iki kez götürelim. yaptıklarımız doğrumu yada Ateş' e neler yaparsak mutlu ve huzurlu bir çocuk olur diye bize yol gösterir.Olaylar üst üste gelince ve bakıcıyı değiştirince doğru zaman olduğunu düşündük. Koray'ın şubeden arkadaşı Özlem'in oğlunu götürdüğü Emine Eraslan'dan randevu alıp cumartesi günü oraya götürdük. Böylece Denver testide yaptırmış olduk. Emine hanım bizi dinledi. Ateş'le ilgili sorular sordu.Ateş'le biraz ilgilendi ve aslında Ateş'te herhangi bir problem olmadığını ama çok yanlız büyüdüğünü söyledi. Ben sabah 7'de çıkıp akşam 7'de geliyorum. Bizim apartmanda tanıdığımız Ateş'le yaşıt kimse yok. O nedenle Ateş'i sürekli kalabalık ve Ateş'in yaşıtlarının olduğu ortama sokmam gerektiğini söyledi. Hatta pazara götürmemi istedi. Bende önceden kadınlara kızardım küçücük çocukla pazarda ne işleri var bu kadarmı alışveriş meraklısı olunur diye ama meğer kadınlar bilmeden de olsa çocukları için iyi birşey yapıyorlarmış. Ege'yle bir araya getirin yavaş yavaş alışacak dedi. Ayrıca oyuncağını alsın problem etmeyin gerçek hayata hazırlanıyor böylece çocuklar dedi. Gerçek hayattada sizin elinizden bir sürü şey alınıyor falan dedi. Birde çok sağlıklı bir çocuk yetiştirmişsiniz tebrik ederim dedi. Böyle söyleyince çok mutlu oldum. Demek ki hislerimle hareket etmem işe yarıyormuş. Birde Koray içinde iyi oldu. Ben Ateş'i kalabalığa sokalım dedikçe Ateş rahatsız oluyor diye girmek istemiyordu. Benim değilde para verip söyleyen olunca diliyor kocacığım napalım. Bu vesile ile Ateş'i sık sık dışarı çıkarmaya çalışıyoruz. Pazar günü maltepe Carrefour içinde olan atari salonuna götürdük ama ne çocuk ana baba günüydü. Ateş önce biraz şaşırdı ama sonra oradaki oyuncaklarla oynamaya başladı. Böyle böyle alışacak napalım

Yeni yıl



Ailenin prensesleri



Önce onunla fotoğraf çekilmediği için küskün ceren





Annemle babam ilk gözdeleriyle Boracığım tam bir ergen olmuş. Onu görmeyeli çocukluktan çıkıp ergen gence dönmüş.







Ceren'in mutfağını karıştırırken



Yeni yıl umarım herkese başta sağlık,mutluluk ve para getirir. Yılbaşında Hülya'larda toplandık. Nilüferler,biz ve annemler. hep beraber yemek yedik. Sohbet ettik. Ateş'in kendinden büyük çocuklarla ilgili sorunu olmadığı için sıkıntı yoktu. Arda'yla gayet güzel oynadılar. Ceren'in odası onun için bulunmayan nimet. Bir sürü oyuncak mutfak bile var. Bizimki odayı karıştırmayı çok seviyor. Ateş paşa çocuklar içinde en geç uyudu. Gece 12'yi vurduğunda bizimki hala ayaktaydı. Tabii arabaya biner binmez sızdı kaldı. Güzel bir akşam geçirdik. Çocuklar kendilerine alınan hediyeleri açınca çok mutlu oldular. Ateş hediye paketi açmaktan hoşlanıyor çok mutlu oluyor.






















Uzun bir arada yaptıklarımız

El salamayı yeni öğrendik

odamızdan görüntü



Ege'yle top oynarken





Havuzda çok mutlu oldu. Kahkahaları havuzu çınlattı bizim serserinin











Oteldeki noel anneler ve Ateş paşa




Antalya tatilinden sonra yılsonu işlemleri yüzünden yoğun bir döneme girdik. Yazmaya fırsat bulamamıştım. İlk fırsatını bulduğum aralıkta yazayım dedim. Tatil bize iyi geldi. Ateş'le bolca zaman geçirme fırsatı bulduk. Ateş'i Ege'yle barıştırmamız mümkün olmadı ama uğraşıyoruz. Egecik gafletle Ateş'in elinden oyuncağını almaya çalışınca bizimki delirdi. Ufak tefek sorunlar dışında keyifli bir tatil oldu. Dönerken Ateş uçakta inmeye başladığımızda basınçtan kulakları ağrıdı ve bizimki delirdi. O kadar çok ağladı ki uçaktan hostesten önce biz indik. Havaalanında da devam etti ağlaması .ağlamaktan kustu o kadar kötü oldu. Koray uzun süre bana uçak deme demeye başladı okadar kötüydü.