27 Ekim 2011 Perşembe

Kötü geçen günlerin ardından

Bizmki bakıcımızdan göre göre tesbih çekmeyi öğrenmiş. İmanı bütün oğlum benim. Hemen annemleri aradım. Anne bizimki tesbih çekiyor demek için babam çıktı ona söyledim. Babamın cevabı şimdi önemli değil inşallah büyüdünde de çeker diye lafı ağzıma yapıştırdı. Ne diyelim inşallah ...


Dün bizim evlilik yıldönümümüzdü. Koray kucağında bu çiçeklerle kapıda belirdi. İyiki seninle evlendik iyiki benim karımsın canım benim dedi. Çok mutlu oldum.İyiki seninle evlendim. Seni çok seviyorum canım benim .....







Bizim kuzu nezle ama burnunu çektirmiyor. Çingene çocuğı mübarek





Ülkenin başına gelen tüm felaketlere üzümekten bir süredir hiç keyfim yok birde üstüne işin yoğunluğu ve yorgunluğu eklenince iyice bitmiş bir halde eve girdim. Ateş benim geleceğim saatlerde evin dış kapısının etrafında dolanır beni bekler. Bizimki beni görünce gülmeye başladı ve birden öpücükler vermeye başladı. Bende hemen kucağıma aldım. beni yanağımdan öptü ilk defa yaşadığım mutluluğu anlatamam.Tüm yorgunluğumu ve bitkinliğimi benden aldı o öpücük...







24 Ekim 2011 Pazartesi

Kıskançlık krizleri

Cuma akşamı kabus gibi bir eve dönüş yaşadım.Tem'de kaza olmuş 9 kişi ölmüş ve Tem trafiğe kapanmış. Öyle olunca tabi herkes E5 ve sahilyoluna hucum etmiş. Normalde 1 saat aldığımız yolu 2,5 saatte aldık zor bela eve ulşatım. Akşam yemeğine Erkan'ları davet etmiştim. Üstüne üstlük balık partisi yapacakıtk. Allah'tan Koray balıkları pişmiş aldıda birde onunla uğraşmadık. Yinede herkesin toplanması ve yemeğe oturmamız 8.30'u buldu. Çocuklarla ne kadar yemek yenirse o kadar yemek yedik. Bu arada Ateş Ege'nin çığlıklarından korku. Ege sevinç naraları atıkça bizimki korku çığlıklarını attı malesef :(( Neyse zor bela susturduk paşayı. Ben hiç yapmam Ateş'in yanında Ege'yi kucağıma alıp öptüm. Bizimki yüzüne baktı önce sonra bastı yaygarayı ben nasıl Ege'yi öpermişim. Sonrada sustramadım. Bu arada uyku saatide geçti. Tam bir kabusa döndü hayat. Bu sefer Koray bana kızdı vay ben neden çocuğa dikkat etmiyormuşum falan birde onla kapıştık. Ateş'i alıp yatakodasına gittik susturmaya çalışıyoruz bizimki hala kıyamet durumda.... Erkan'larda salonda kaldılar tek başlarına ben birara çıktım bir baktım bizimkiler toplanmış gidiyorlar. Artık özür diledim yapacak birşey yok. Onlar gittikten sonra alıdm ayağımda salladım öyle zor bela uyudu. Akşam yattığımda her yanım stresten tutulmuştu valla :(

12 Ekim 2011 Çarşamba

Ateşimin saçlarını kestirdik

temel reisim benim :)


Ben bardaktan su içince oda bana saldırdı





















Kuzumun son uzun saçlı hali



Evet baskılara dayanamadık. Her gören şu çocuğun saçlarını kestirin gözüne giriyor baskıları bizi yıldırdı ve doğumgününden sonraki haftasonu saçlarını kestirdik. Maltepe'de Masal çocuk kuaförünün yolunu tuttuk. Açıkçası ilk defa bir çocuk kuaförüne gidiyorum. Ortam hoşuma gitti. Koltuklar yerine oyuncak arabalar koymuşlar. Her yerinden ayrı bir ses çıkıyor. Aynanın içinde lcd ekran koymuşlar çizgi film seyrettiriyorlar.



Biz tabi hemen görmemiş anne baba olarak kamerayı çalıştırmaya başladık. Koray çekiyor bende Ateş'i oyalamaya çalışıyorum. Çok şükür fazla sorun çıkarmadı. Ondan çok biz perişan olduk. Kuaförden çıktığımızda Koray'da bende ter içinde kaldık. Çok şükür bunuda atlattık.

6 Ekim 2011 Perşembe

Oğluma




































Oğlum,



Bu yazıyı ileride okuman için yazıyorum. Sana nasıl kavuştuğumuzu seni nasıl hasretle beklediğimizi bilmeni istedim.


Sana hamile kalmam bir mucizeydi bizim için. Hamile olduğumu tüm aile kahvaltı yaparken babandan öğrendim. Tüm aile sevinçten gözyaşı döktük. Baban Hülya teyzene alış veriş merkezinde sarılıp ağlayarak haber verdi. Sonra 9 aylık bir uzun zaman seni hasretle bekledik. Senin için hazırlıklar yaptık herşey dört dörtlük olsun istedik. Geldiğinde hiçbir eksiğin olmasın istedik. En nihayet 9 ay geçti ve 2 ekim sabahı seninle tanıştık. Seni ilk gördüğümde ne hissedeceğimi bilemedim. İçimden avazım çıktığı kadar ağlamak geldi yapamadım sadec birkaç damla yaş gözümden süzüldü. Baban seni gördüğünde nerdeyse heycandan ve mutluluktan bayılacakmış. Bak 1 sene o kadar çabuk geçtik ki ne olduğunu anlayamadık bile...


Geriye dönüp bakıyorum ve sadece sana olan sevgimin giderek büyüdüğünü görüyorum. Hergün hasretle akşam olmasını ve sana kavuşmayı bekliyorum. Haftasonunun bitmesini istemiyorum. Sen çok uslu ve çok sevimli bir çocuksun birtanem. Bu bir sene içinde beni nerdeyse hiç üzmedin. Baban ve ben mutlu bir çocuk olman için var gücümüzle çalışıyoruz. Çok şükür sende mutlu ve çok güleç bir çocuksun. Beni yolda çevirip seni sevmek istiyorlar. Maşallah çok güleç bir oğlunuz var diyorlar. Allah seni gülmelerden ayırmasın yavrum. hep mutlu ol kuzum. Baban ve ben seni çok ama çoooooook seviyoruz. Allah bizi birbirimizden ayırmasın hep mutlu olalım inşallah.

02.10.2011 Oğlumun doğumgünü partisi

çekirdek ailemiz






Müstakbel kankiler ve anneleri bir arada





Kuzeni ilerideki kankilerinden biri ozanla berabber :)







Doğumgününe çağırdığımız nerdeyse herkes geldi. Çocukklarla birlikte 26 kişiydik. herkes çok memnun kaldı. Evin süsünü,hazırlıklarımızı ve süprizlerimizi çok beğendiler. hepimiz için çok güzel bir gündü.










Kuzum benim ev o kadar kalabalık olunca kime bakacağını şaşırdı. Çok usluydu ama benim kuzum nerdeyse hiç ağlamadı. uykusuzluktan ölmesine rağmen sesini çıkarmadı.








Oğlum geçen sene bu saat 8.34'te bana gösterdiler sadece koklayabilmiştim. Bu seneyse kucağımda çok şükür. Her sene bu saate oğlumla resim çekilmeyi düşünüyorum.

























Cumartesi akşamı ateş uyuduktan sonra evi süsledik, hazırlıkları bitirdik yatağa yattığımda her yerim ağrıyordu.Ama kuzuma değer.





insanın evladının doğumgünü organize etmesi ayrı bir zevk.Onun ne kadar büyüdüğünü slayt gösterisini hazırlarken daha iyi anladım. slayt ilerledikçe kuzum büyüdü. Zaman hızla akıp geçmiş. Ben şimdiden oğlumun ilk zamanlarını unutmaya başlamışım. Bu bloğu açmakla doğru bir karar verdiğimi birkez daha anladım ve daha sık yazmaya çalışacağım. Sabah Ateş uyandığında salonun süslü haline verdiği tepkiyi kaydetmek için kolları sıvadık. Koray kamerayla salonda bizi bekledi. Kuzum salona girince çok mutlu oldu balonları alabilmek için kollarını uzattı ona özel birşeyler yapıldığının farkına vardı. Salonun süslenmiş hali

5 Ekim 2011 Çarşamba

Ateş'in doğum günü







Magnetimizin üzerindeki resim. herbirini ayrı ayrı keselere koydum öyle verdim.























Ateş'in doğumgünü hazırlıklarını yazacaktım ama bir türlü fırsat olmadı birde yapıp yapamayacağım belli değil di herşey son hafta netleştim. Malesef en küçük amacam kanser ve son zamanlarında doktorlar yapacak birşey yok dediler. Ateş'in doğumgününe 2 hafta kala ağırlaştı böyle bir durumda doğumgünü yapmak içimden gelmedi. Sonra çok şükür toparladı bende gönül rahatlığıyla hazırlıklara başladım. Ateş'i anneme bırakıp Koray'la Eminönüne gidip süs, tabak,bardak,peçete aldım. O işleri halledince. Başladım doğum günü için yapılması gereken işlere...



Kuzum için bir slayt gösterisi hazırladım. Yüklemeye çalışıcam umarım açılır. Bir senelik fotoğrafları içinden seçim yapmak baya zor oldu. 6 dakikalık bir slayt gösterisi oldu.



peşinden gelenlere günün hatırası olması için verilmek üzere magnetler hazırladım.



Daha sonrada Sıdıka'nın önerisiyle 1 yaş hatırası diye bir poster hazırladım gelenlerin Ateş'le poster önünde fotoğraf çekilmesini sağladım.




sıra pastaya geldi. annemlerin 40.yılı için Karafırın'a yaptırdığımız pasta çok beğenildiği için yine oraya yaptırdım. Bu seneki konsepti balonlar üzerine kurduğum için pasta üzerindede balonlarımız vardı.




Menüyü annemle birlikte oluşturduk. Daha doğrusu ben istedim canım annem yaptı. Hakkını nasıl öderim bilmiyorum.

menü


3 tepsi börek (boşnak mantısı, ıspanaklı ve patatesli boşnak böreği)


Kabura bastı


patates salatası


çiğ köfte


ıslak browni kurabiye


elmalı turta


zeytinyağlı sarma


doğumgünü pastası